Benlikler Mahallesi
NEDEN?
Yeni nedir? En son edinilen mi? O güne kadar söylenmemiş, görülmemiş, gösterilmemiş, düşünülmemiş olan mı? Daha öncekilerden farklı olan mı? Eskinin yerine gelen mi? Yoksa hiç tanınmayan, bilinmeyen mi? TDK’ya göre bunların hepsi. Eğer yeni, daha önce söylenilmemiş olan ise, bizim ömrümüzce defalarca söylediğimiz bir sözü yeni kılma şansımız yok mudur? Ya da daha önce yaşadığımız olayın aynısını yaşarken bu olayı yeni kılmaya çalışmak delilik midir? Yeniyi yeni kılmak ne demek? Bir şey zaten yeniyse biz neyi yeni kılma çabasına girmiş oluruz ki? Ya da yeniyi eski kılmak diye bir şey mi var ki, bize yeniyi yeni kılma mesajı geliyor.
Bir ezoterizm öğrencisi, daha önce söylenmiş ya da söylenmemiş, yaşanmış ya da yaşanmamış, düşünülmüş ya da düşünülmemiş her olay ya da durumu yeni kılabileceğini bilmeli ve bunun için çabalamalıdır. Çünkü bir ezoterizm öğrencisi içinde bulunduğu her anın yeni olduğunu hatırladığı ve o yeni anın bilincinde olduğu sürece, herhangi bir olayın tekrarını yaşıyor olsa bile içinde olduğu anın ihtiyacının bambaşka olabileceğinin ve yeni seçimlere gebe olduğunun farkındalığıyla hareket edebilir. Eskiden yaşadığımız ve tekrar eden bir olay daima içinde bulunduğu anın yeniliğini, o anın ihtiyaçlarını ve alternatif seçimlerini barındırır. Bizler anın ihtiyacını görebildiğimiz ve gözetebildiğimiz sürece eskiyi de yeniyi de yeni kılabiliriz. Anda karşımıza çıkan her ne olursa olsun, eskinin tekrarı ya da ilk kez karşılaşılan yeni bir duruma karşı tutumumuzu geçmişin oltasından, öğrenilmiş duygulardan ve zihin kıyaslamalarından azade kılabildiğimiz sürece yeniyi yeni kılabiliriz. Çünkü anda eski diye bir şey yoktur. Anın içindeki her şey yenidir. Anları zihnin oyunlarıyla kirletmeden, kendi tazeliğiyle ele alıp, bir sonraki ana da aynı hassasiyetle geçiş yapabilmek, her yeni anın hakkını vererek ilerleyebilmek yeniyi yeni kılabilir. Geçmişe takılı kalmış, benliklerin elinde oyuncak olmuş; o benlikten o benliğe koşturan, özüyle bağ kuramayan bir varlık anın taşıdığı yeniyi göremez olur. Kendisini anın ihtiyacına götürecek belki de en basit soruyu daha içine girmediği anları bile eskitmek üzere kullanabilir. Oysa ki basit bir “Neden?” sorusu sadelikle ve bütünün hayrı niyetiyle sorulduğunda anı yeni kılar ve bambaşka seçimlerle donanabilir.
“Buna bir örnek verebilir misin?” dediğinizi duyar gibiyim. Tam da bunun için buradayım. Hem bir haberim hem de bir davetim var. Bizim bir mahallemiz var, çok ama çok şenlikli. Adı: “Benlikler Mahallesi”. Gün geçmiyor ki bir vukuatımız olmasın. Teyzeler, amcalar, farklı meslek gruplarından insanlar, çoluk çocuk… Ben her sayıda, bu örnekleri bizim mahalleden hikayelerle sizlere aktarmaya çalışacağım. İlgilenenlerle bir sonraki sayıda Benlikler Mahallesi’nde buluşmak dileklerimle.